Ölümden sonra hayat olduğuna inanmıyorum ama bu daha çok bilim ile mucize arasında çizgiler gibi.
Olabilir de.
Kimse bilmiyor.
Hani göz yaşı damlalarını fakelemek için kullanılan bir ürün var.
Bana onun tam tersi lazım.
Etrafta insan olunca istemsizce ağlamamak için kasıyorum kendimi.
O zaman doğal olarak güzel bir ağlama şansını kaçırıyorum.
Ha dersen ya ses sorunu?
Ben sesli ağlamam zaten.
Süzülen yaşların tadını çıkarıyorum sadece.
Ben çok poker face biriyim.
Benim en düşündüğümü, ne hissettiğimi, o an olan şey için aslında ne tepki veriyor olduğumu anlayamaz insanlar genelde.
Anlayacaklarını da düşünmüyorum, 18 yıldır birlikte yaşadığım annem bile anlayamıyorsa, umut yok demek ki.
Zaman geçtikçe ben de gökyüzüne daha çok dokunmak istiyorum, rüzgar gibi her yerde var olabilmek istiyorum, sakinlik istiyorum, gitmek istiyorum...
Hiç bir gün düşüneceğimi düşünmezdim...
Ama ben artık burada olmak istemiyorum.
Sevmediğim bir vücudun içinde yaşamak istemiyorum.
Olmadığım bir insanı oynamak istemiyorum.
Tek dileğim sevdiğim insanla başka bir dünyada tamamen ben olarak birlikte olmam.
Başka bir dünyada.

"I couldn't understand it. I couldn't believe there were Pokémon that liked people.
Because, up until that moment, I'd never known a Pokémon like that. The longer my journey continued, the more unsure I became. All I kept meeting were Pokémon
and people who communicated with one another and helped one another. That was why I needed to confirm my beliefs by battling with you. I wanted to confront you
hero-to-hero. I needed that more than anything." Insert your narcissistic description of yourself here.
facebook twitter tumblr
email formspring livejournal