Dışarıya bakıyorum ekimin ilk gününe nazaran güzel bir hava, Memory Lane çalıyor, annem babam işte,Stan uyuyor, ben yine bilgisayarın başında,salonda manken yürüyüşü yaparken ya da hayal kurmakla meşgulüm. Ağzımda yine yara var. Bu yüzden aklıma o'nu öğrendiğim ve ölümüne korktuğum karanlık günü anımsattığı için çok ürkek ve ümitsiz, depresif bir ruh halindeyim. O gün karanlıktı, ama aynı zamanda akşam ışıklarda gitmişti. Yani çok karanlıktı.Işıksızlıktan nefret ederim ben. Uykum düzene giriyor, öyle süper kurallı bir düzen değil ama idare eder diğer hallerime göre. Yeme alışkanlığım hala kötü. Stresten kurtulmak için çalışıyorum, ama ne yapıyorsun dersen elle tutulacak bir şey söyleyemem ya da gösteremem. Çok uzun süre aradan sonra TV'de Bu Tarz Benim diye bir program buldum ve onu takip ediyorum.Polyvore'da çok set yaptım ve ister istemez modayla dolaylı bir ilgim olduğu için hoşuma gitti. Özellikle hafta sonu konseptlerine bayıldım. İkonlar ve şimdi köstüm partisi çok güzel. Ben hiç bu tarz şeylerde bulunmadığım için, içim kaynadı kafama gelen fikirlerle. Kızlardan fiziği gözüme güzel gelen hiç olmadı. Melek var, 180 ama göğüsleri çok büyük ve hantal duruyor o yüzden sırf boyu var diye beğediğimi söyleyemem. İçeriden gelen yarışmacılardan Merve Açıkyol vardı ve şu süper sırt dekoltesi olan kırmızı elbiseli yarışmacı. Merve 1.75 o ise 1.78'di. İkisinin fizikleri alımlıydı. Asıl yarışmacıları hiç beğenmedim. Surat olarak da.
İçim pek rahat değil yaralarımdan dolayı.O yüzden bu geçince kendime özel bir özen göstericem bu yaraların oluşumuna sebebiyet veren şeyleri kafamda belirleyip onlardan uzak durmaya çalışıcam.
Hoş, küçükkende oluyordu bu yüzden evde hep bir spreyim vardır yaralarım için. Ama o zaman bilmiyordum ve evet gerçekten bazen cehalet mutluluk. Yaraların asıl sebebi olan hastalık yok ama şimdi ne olduğunu biliyorum ve ister istemez korkuyorum çünkü çok korkunç bir şey. Ben zaten çok korkarım hastalıklardan ve hiç araştırmamaya çalışırım. Bundan sonra öğrendiğim artık ne olursa olsun internetten bakmıyorum, merak etmiyorum. Ha, mesela bunu söyleyebilirim stresten nasıl uzak kalmaya çalışıyorum'a. Bunlara bakmıyorum.
Benim gibi canı naziklerin kendilerine daha fazla huzur yaratması gerekiyor.
Hassas insanlar için değil bu dünya.

"I couldn't understand it. I couldn't believe there were Pokémon that liked people.
Because, up until that moment, I'd never known a Pokémon like that. The longer my journey continued, the more unsure I became. All I kept meeting were Pokémon
and people who communicated with one another and helped one another. That was why I needed to confirm my beliefs by battling with you. I wanted to confront you
hero-to-hero. I needed that more than anything." Insert your narcissistic description of yourself here.
facebook twitter tumblr
email formspring livejournal