Dün Sabah 9:30 ve 14:00 de sınavlarım vardı. Sınavlarımı iyi hazırlanamadım ama çokta kötü geçmedi sanırım. Tek kötü olan şey buz gibi hava ve benim 24 saat hiç uyumadan sınava gitmemdi. Uykusuzluk, regl ve sınav bir araya geldi. Ben uykusuzluğa dayanamıyorum. Ama uyumaya gitmeyi de sevmiyorum. Böyle bir derdim var. Uyuduğum zaman en rahat geçirdiğim zamanlar ama uyku zaman kaybı diye düşünüyorum ve uyumamak için zorluyorum kendimi. Son iki haftam çok kötü geçti ve sınavlara psikolojik durumum yüzünden çalışamadım, uykumu en azından düzeltmiştim yine bozuldu...Ben artık hiç bir zaman bir "düzen" olmayacağını anladım, zaten sadece sınav için düzeltmiştim o da gitti son 2 gün kala...
Herneyse, ben ikinci sınavımdan çıktım.Eve gelirken yolda kediler gördük. Üç kedi vardı. Bir tanesi siyah kediydi. Annem hemen sevmeye girişince, birden topalladığını farkettik. Ön sağ bacağının üstüne hiç basamıyordu.Ben de üzüldüm doğal olarak, kırılmış olabilirdi, bir şey olabilirdi, sokakta yaşayan kedilerin en büyük silahı kaçabilmektir zaten, ayağı kırıksa bir şey olmuşsa hemen bir şey yapılmalı diye düşündüm. Biz kediye yaklaşınca, bir şeyler söyleyince kedi uzun uzun miyavladı ilk başta. Sonra, annem severken, bıraktı "O da bir şekilde derdini anlatmaya çalışıyor işte." dedi. Arkalarını dönüp giderken ben de sinirlendim " Sen de anlamamaya çalışıyorsun o zaman." dedim. Ben hiç bir şeyi umursayamıyorum.Bu sefer, bir kereliğine bile olsa, çok çok sevdiğim kediler için bir şey yapmak, umursamak istedim. Çünkü, veteriner çok uzak değildi. Sırf iyilik olsun diye yapmak istedim bunu.Annem de çok seviyor kedileri, hayvanları. Sokak hayvanlarını görünce sever hatta, ben genelde dokunmam bazı sebeplerden dolayı. Hatta son zamanlar sokak köpeklerinden korkmaya başladım, hem de kendim de 2 köpek sahibi biri olarak, şu an olmasam da. Neyse, sonra markete girdik, zaten uykusuzdum ve huysuzdum bir de kediyi öyle görünce iyice mutsuz oldum annem de farkedip gidelim mi o zaman deyince gidelim dedim. Ben kediyi veterine götürelim diyince, elbette bir sokak kedisini kucağına almasını istemedim....Kendi de uykusuzdu zaten sabahın köründe sınav olunca ve bir kafe işletip onu saat sabah 1de kapatıyorsan geç yatıyorsun doğal olarak.Kedi uysaldı,kendini sevdiriyordu ama sokak kedisi bu...Nasıl risk alıp kucağına alabilirsin, hayır bırak diyorum bırakmıyor da. Bizim Stan bile kendini yerinden uzaklaştırırsan ve de onu zorla kucağında tutarsan seni çizebilir. Ki bu hayvanın bir de yarası var bacağı şişmiş...E tabi ki kedi çizdi elini, çok küçük bir şekilde ama yine de çizdi, ilk başta çok normaldi, hiç debelenmedi bile kaçmak için, kendini savunmadı, bir şekilde kendini savunması gerektiğini düşünebilirdi...Burada bir sokak kedisinden bahsediyoruz, bir sokak kedisini kucağınıza almak suratınıza bir pençe yemeyi göze alıyorsunuz demektir. Ve bu hayvanın bir de bir acısı var. Hem de biz onu veterinere götürürken bir şekilde onu yerinden uzaklaştırıyorduk. Ve kediler yerleri hakkında çok hassastır.
Benim annem bu işte. Anlamıyorum neden bu kadar "reckless"? Neden böyle bir şey yaparsın ki? Beni de vicdan azabına mahrum bıraktı.Ben artık kediden geçtim veterinere bir hastalığı var mı diye baktıralım diye kediyi götürmek istedim sonra ama kedi bir kere huzursuz olmuştu. Ve istemedi elbette daha fazla gitmek...Ama kedi gerçekten çok iyi huyluydu, biz onu yerinden ayırdık, kucağımıza aldık, elbette iyilik için yaptık ve anladı sadece huzursuz oldu ve mecburen yere bıraktığımızda bile kaçmadı hala kendini sevdirdi, hatta yerlere yattı o ayakla. O kadar şeyden sonra götürmek isterdim o kadar çaba için ama olmadı...Sokakta kedi yakalamak samanlıkta iğne aramaktan daha zor...
Orada kasap var, belki onlara yemek veriyordur, bir şekilde kedide bakteri olabilir bir şey olabilir, kediyi nede kucağına alıyorsun diye düşündüm on saat, e birde çizdi elini.Al sana ultimate vicdan azabı...Ben istemedim böyle olmasını ve takıntılı bir insanım. Hala da düşünüyorum, bugünde sınavım var yaklaşık bir buçuk saat sonra, oradan tekrar geçeceğiz yani.Tekrar bakma şansım olacak.
Neyse, benim yüzümden bir şey olmasın ona tek isteğim o.
Kedide kuduz falan olduğunu sanmıyorum, umarım başka bir şeyde yoktur.
Kara kedi uğursuzluğuna inanmam çünkü.
Irkçı değilim.
Kara kediler bir zamanlar favorilerimdi.
Bir kere olsun işe yarayım istedim, bu kadar.