Ben 15 yaşına yeni girmiştim. Ve okulumu bırakmamın üzerinden çok zaman geçmemişti. Yaklaşık onun sıcak acısını atacak kadar bir zaman geçmişti. Ben odam ve bilgisayarım mutheşem üçlüydük.
Sabahtan akşama kadar yeni yerler keşfediyordum ve zayıflamaya karar vermiştim.
Sonra saçımı kızıla boyattım.
Anneme boyattım çünkü "açma" hakkında bir şey bilmiyordum.
Annem saçımı "yaktı." Kıçıma kadar olan saçımın her yeri oldu sana kırık.
Makyajı, ama en önemlisi "güzel" biri olduğumu anladım, keşfettim.
Sabah akşam makyaj yapardım.
Zaten normal bir insanın tam tersi saatlerde uyanıp, uyuyordum o zamanlar.
E-bayi keşfettim, tonla şey sipariş ettim.
Geldiklerinde başka ülkerden geldikleri için, paket paket oluyorlardı.
Bir geldiğin de de en az 2 - 3 tanesi birden geliyordu.
Ne istediğimi bilmeme rağmen onları açmak çok zevkliydi.
Hediye gibilerdi.
Hediyeydiler aslında, birşeyin hediye olması için başka birinde gelmesi gerekmiyor sanırım, beni çok mutlu ediyorlardı o yüzden benim için hediyelerdi.
O zamanlar kendi ülkemden çıkıp "dünyayı" keşfettiğim için gördüğüm herşey beni çok mutlu ediyordu, heyecanlandırıyordu.
Sonra, tumblrda habire sarışın, tarzlı, simsiyah makyajlı bir kız görüyordum, bir gün baktım kim diye.Farklıydı, yabancı gibiydi. Ama Amerikan yabancı değil, değişik bir suratı vardı,doğu avrupalı gibi mesela. Sanırım Rus kökenli, ya da Rus bağları var zaten.
Taylor Momsen'mış.
O zamanlar vücuduna bayılıyordum(hala seviyorum elbette) ve makyaj tarzımız çok benziyordu.
Bende çok severdim simsiyah farı.
Adriana Lima'nın bir resmini gördüm. Ve dedim ki "Bu!"
İlk 15 yaşındayken bu isteğim oluştu.Uzun olmayı tanrısal bir olay gördüm.
2 gün önce sonunda gerçekle yüzleşmeye gittim.
Elbette uzamayacağımı biliyordum ya da bekliyordum ama diyete başlamak için bu gerekliydi, öğrenmiş oldum.
Yine de üzücü biliyor musun. Bekliyordum elbette, kaç yıldır hiç uzamamış biri olarak.
Yıllarca kafanda bu, yatarkeni kalkarken.
Güzel hissetmenin ve mutluluğun anahtarı olarak görüyordum.
Benim doğum günüm 5.11, istediğim boy 1.80, bunun inch hesabında yazılışı 5'11''.
KADER olmalı dedim. Kaderci değilimdir...Sadece çok istemiştim.
Karakterimin güçlü olduğunu düşünürüm çoğu zaman, hassas noktalarım var ama çoğunlukla güçlüyümdür. Uzun olmak güçlü olmaktı kitabımda.
Farklıydım, ama güzel bir farklılık değil.
Hani insanlar bazen "Nesi var bunun? deli mi ne? normal mi?" diye bakarlar ya bazen. O tarz bir farklılığa sahibim.
Ve canım çok yanıyor, benimle , benimle ilgili herhangi bir şeyle dalga geçildiğinde, gülündüğünde, dışlandığımda. O yüzden insanlarla konuşmak ve aralarına girmekten çekiniyorum olabildiğince.
Şu son iki gün awkwardlığın dibine vurdum.
İnsanlar konuşurken sadece bakıp tek laf etmeyişim, annemin kolunda kafamda 164653 konu düşünürken etrafı salak ciddi bir bakışla süzmem, burger kingden patatesimi almadan gitmem(neredeyse), 10 dakika önce hiçbir şey yokken küçücük bir şeyle tüm moralimin tamamiyle ters düz oluşu ve bunun ardından bipolar gibi davranmam, yolda insanların boylarını, kıyafetlerini süzüp, bazılarına yeni saç, yeni kıyafet eklemem kafamda vs.
Ama herşeyden başka, biriyle konuşurken onların benimle ilgili garip bir ruh haline girdiklerini düşünüyorum, benim garip olduğumu düşündüklerini. Ben garip olmak istemiyorum.
Farklıydım ama kötü bir farklılık.
180 olsam yine farklı ama güzel farklı olurdum.
Bu konu da binlerce şey yazabilirim ama artık bir önemi yok hiçbirinin.
İşin gerçeği, artık umrumda değil(!) Başka dünyalara artık.
Ama üzüldüğüm şeyler var elbette. Güzelliğe aç biri olarak.
Ama herneyse, yazmak istemiyorum bu yazıda.
Çok garip bir şey var...
Ben inandım.
İlk andan itibaren.
Nasıl inandım?
Hiç mi bu kafa demedi "Kafayı mı yedin? Olsa zaten çoktan olmuştu, ne diye bekliyorsun daha?"
BİNLERCE KEZ.
Ama dinlemedim.
Aslında, kafamın bir kısmı hep ayıktı bu konu hakkında, ama doktora gitmek istemedim bana gerçeği söyleyeceği için.
N'oldu biliyor musun?
Çok kötü bir durumun içine girmiştim ki;
Doğaüstü şeylere yönelmeye başlamıştım.
Çok garip şeyler.
Düşünülmemesi gereken şeyler.
Mental şeyler.
Sanki olmayan biriyle bu konu hakkında anlaşmaya çalışıyor gibiydim.
Olmak zorundaydı anlatabiliyor muyum?
Güzel olmak zorundaydım.
Ve mutlu olmak,çünkü çevremde ki pislikler hayatlarına belki benim bir günde yaşadığım stresi yaşamamış mutlu mesut devam ediyorlardı, hiç bir şey umurlarında değildi.
Ben farkedilmek istemedim, kendimi kastetmiyorum.
Sadece anlamıyorlar.
Görmüyorlar.
Beyinleri var, ama kullanmıyorlar.
Ve bunlar bana dert oldu, çünkü bu gerizekalılardan bazıları bizim kafemizde çalışan garsonlar ve wafflecılar.
Ve annemin habire alttan almasına gerçekten sinirleniyorum.
Ben de 18 yaşındayım, yaş bunun için bir excuse değil.OK?
For example; x garsonumuz gelen her amlı müşteriye "belki sikerim?" diye yavşıyordu.
Şimdi buldu ve işi bıraktı
İŞİ BIRAKTI LAN AMK SALAĞI.
Bir yıldır çalışıyordu.(am için.)
Ve kafe zaten yaklaşık bir yıldır açık.
Bir insan amsalak olmasın.
Neyse,gerçekten bu tarz bir şeyi anlatmak istememiştim.
Ben bu "hastalıktan" kurtulduğum için mutluyum.
Şimdi boy takıntımdan kurtulacağım umarım.
Umarım en yakın zamanda psikolojimi düzeltebilirim.
Umarım geç kalmamışımdır.
Umarım, geri dönülemeyecek bir yola girmemişimdir.
3 haftadır ölüp diriliyorum hergün.Kötü bir şey olacak diye.
Öyle birşey olursa, hayatım bitti.
Hoş, hayatıma bu şekilde çok daha fazla devam etmeyi planlamıyorum.
Ama yine de düşüncesi bile beni terletiyor.
Şunu da söylemek istiyorum.
Tam olarak ihtiyacım ne bilmiyorum ama çabuk geliceksen gel, ben çok zamanım kaldığını hissetmiyorum.
Artık bir arkadaş mı olur, cinsel doyum mu olur, ortam mı olur, bir şey işte.
Ya da o' yani, hani kafanızda bir sevgili oluşturursunuz ve gizemli gizemli "o" dersiniz ya...
Evet, pek gizemli olmadı, evet amına koyduğum evladı eğer varsan gel.
Akrep olabilirim ama gizemimi artık götüme sokup patlatma seviyesine geldim.
Her normal insan evladı gibi yaşamak istiyorum sadece
O yüzden lütfen.
Ben sadece beni ben gibi kabul eden bir insan, insanlar arıyorum aslında.
Aslında aramıyorum artık, beni bulmalarını istiyorum.
Çok hassasım ve sinirlerim çok gergin, çok kolay stres olabiliyorum.
Bu yüzden orospu çocuklarıyla geçinemiyorum.
Ama heryerde onlardan var bu yüzden hedef olmamak için konuşamıyorum.
Burada üm nefretimi kusmaya çalışıyorum.
Çünkü gerçek hayatta yapmak istediklerimi yapamıyorum, yapamam.
Gerçek hayatta arka planda durmayı tercih ediyorum.
Çünkü çok ilgiyi, insanları ve hızlarını, konuşma hallerini, eğlendikleri şeyleri kaldıramıyorum.
Böyle yazarken kolay geliyor ama gerçekte ne kadar ağır bir yük tahmin bile edemez çoğunuz.